Dijital pazarlamada analiz verileri ve ölçümlerinin sayısı o kadar çok ki, çoğu zaman kafa karıştırıcı olabilirler. Ölçümlenmeniz gereken çok şey var ve hangilerinin işinizin devamlılığı ve başarısı için önemli faktörler olduğunu bilmek zordur. Burada önemli nokta dikkatinizi müşteri yolculuğuna vermektir. Bir müşteri nasıl marka hakkında hiçbir şey bilmezken markanın sıkı savunucusuna dönüşüp gelir getiriyor? Pek çok marka dijital analiz yaparken, niceliklere gereğinden fazla önem atfediyor. Elbette büyük rakamlar önemli ancak oluşan sonuç da rakamlar kritik önemi haiz. Dijital analizde dikkat etmeniz gereken en önemli şey yaptığınız yatırımların getirilerinizin ne kadarını karşılayabildiği noktası. Fakat dediğimiz gibi markanın hedeflerine ulaşabilmesi için dikkat etmesi gereken çok sayıda metrik varken, şirketler genelde nicelik metriklerine takılıyor ve burada çıkan sonuçlara göre hareket ediyor.
Nicelik metrikleri kağıtta size iyi ya da kötü sonuç veren sayılar gösterebilir fakat büyük resimde önemli bir rolü yoktur. Bu metrikler sizi aldatabilir çünkü kim 1 milyon Facebook beğenmesi istemez ki? Ancak bu 1 milyon insan kim? Örneğin Related Digital gibi Türkiye ve Avrupa’da B2B hizmet veren bir markasınız Uzakdoğu’da yaşayan düşük gelir grubundan 1 milyon ev hanımının Related Digital’i Facebook’ta beğenmesinin Related Digital açısından ne anlamı olabilir ki? Problem şirketlerin bu metriklere göre odaklarını ayarlamaları, fakat bu metriklerin hepsi sizi doğru yönlendirmeyebilir. Örneğin 1 milyonluk Facebook beğenenleriniz arasında kaçı web sitenizi ziyaret etmiş, herhangi bir şey indirip satış takımınızla iletişime geçmiş? Büyük sayılar başarı hissi yaratabilir fakat bu sayılardaki sadece küçük bir kısım sizi ve şirketinizi gerçekte ilgilendiriyor. Sizce bunlara oldukça fazla zaman ve efor harcamak doğru mu? Sayılarınızı arttırmak size zarar vermezken, size hedeflerinizi toparlayabilecek ve harekete geçirebilecek içgörüler sağlayacak beş dijital pazarlama analizini ve bu analizleri yaparken dikkat etmeniz gereken temel unsurları inceleyelim.
Dijital varlıklarınıza gelen trafiği anlamlı hale getirmek, dijital analiz için birinci adım olarak sayılabilir. Gelen trafik elbette çok farklı kaynaklardan akacaktır. Kaynağa göre trafiği gruplamak başlamak için iyi bir yoldur aşağıdaki 5 kaynağı mutlaka kontrol etmeniz gerekecektir.
Büyük çoğunlukta şirketler organik trafiğe yoğunlaşırlar bu yüzden arama motoru optimizasyonuna ihtiyaç duyarlar. Fakat kaynağa göre trafiğinizi ayırmak şirketiniz için diğer fırsatları belirlemeye yardımcı olabilir. Örneğin marka bilinirliliğine veya sosyal etkileşimi arttırmaya odaklanmak gibi. Aynı zamanda trafik sayılarına bakarak ziyaretçilerin sitenizle nasıl etkileşime geçtiği konusunu derinlemesine inceleyebilirisiniz. Şunlara dikkat edin:
Hedef, aşağıdaki gibi şeyleri tanımlayabiliyor olmakla başlar.
Bütün bunlar pazarlama stratejinizde odaklanmanız ve efor sarf etmeniz gereken alanların ortaya çıkmasına yardım edecek. Ziyaretçiler hakkında daha çok bilgili olduğunuzda, web sitenize nasıl geldikleri anladığınızda, nelerle etkileşime girdiklerini saptadığınızda ve ne zamanlarda azaldıklarını belirledikten sonra bir plan geliştirip onların daha çok etkileşimde olmalarını sağlayabilir ve geri dönüş oranlarınızı yükseltebilirsiniz.
Öneri: Aşağıdaki yazılarımız da ilginizi çekebilir 😉
Dönüşüm sitenize gelen ziyaretçilerin yapmasını istediğiniz hareketleridir. Genelde büyük dönüşümleri düşünürüz, e-kitap indirmek veya iletişim formu doldurmak gibi. Fakat blog aboneliği gibi küçük dönüşümler aynı oranda önemlidir. Bu, bir ziyaretçinin sisteminizde ilgili olarak gözükmesini sağlar. Burada hedef, ziyaretçileri müşteriye ya da marka savunucusuna dönüştürmektir, fakat nasıl? Hepimiz inbound pazarlamanın yeni müşteriler kazanmaya yarayan dört aşamasına hakimiz: Etkile, Dönüştür, İlgiyi Koru ve Değerlendir. Fakat bunu biraz daha bölelim. Başlangıçtan itibaren nasıl potansiyel müşterilerinizle bir ilişki kurarsınız?
Dönüşümü takip ederek ortak temaları belirleyebilir ve yararlı öneriler ve cevapları içeren içerikler geliştirebilirsiniz. Herhangi bir pazarlama metriğiyle, en önemli şey bu eforların başarısını ölçmektir. Bazı içerikler, e-postalar veya reklamlar diğerlerinden daha iyi çalışabilir. Bu noktada işe dönüşüm oranı optimizasyonu giriyor. Gelişimi asla durdurmamanız gerekiyor. İzleyici dönüşümleri ile kazandığınız içgörüleri pazarlama performansınızı geliştirmek için ele alın. Örneğin Facebook’ta yeni bir reklam yaratıp başarılı olmasını ummak yerine başarılı olmuş paylaşımlarınızı tanımlayın ve bunları arttırın. Bu yolla içeriğinizin alakalı olduğundan emin olup kitlenize daha çok ulaşabilir içeriklere sahip olacaksınız.
Sosyal medyanın etkisi düşünüldüğünde çoğu kişi erişme sayısına veya paylaşımlarınızı görebilecek potansiyel insan sayısını düşünür. Bu sayılar bir şeyin tanıtımını yaparken iyi referanslardır ve yöneticilerinizi sosyal medya pazarlamasını daha çok kullanma konusunda ikna etmek için etkilidir. Fakat bu sayılar da diğerleri gibi birer nicelik metriğidir. Bunlar potansiyel sayılar oldukları için paylaşımlarınızı görmeyenleri, alakasız olanları ve aslında teklifinizle ilgilenenleri içermezler. Şöyle düşünün, eğer şirketinizin prime time’da reklam verme şansı olsaydı erişiminiz çok yüksek olacaktı. Fakat bazı önemli müşterileriniz reklamı kaçıracaktı çünkü bazıları başka bir odada olacaktı, bazısı dışarıda olacaktı ve bazıları da ilgilenmeyecekti. Sosyal medya pazarlama analizini daha iyi ölçülme yolu etkileşimdir. Etkileşim beğeni sayıları, paylaşmalar veya gönderiye gelen yorumlardan oluşur. Markanızla etkileşimde olan ziyaretçilerin müşteriniz ya da marka savunucunuz olma ihtimali daha yüksektir. Bu da çoğu zaman daha kaliteli kitleler sağlar. Sosyal medyadaki trafiğinizi ve etkileşiminizi takip etmeye devam edin. Eğer yüksek sayıda ilgili sayısına sahip olabiliyor ve sosyal ortamlardan kaliteli potansiyel müşterilere ulaşabiliyorsanız artık daha çok etkileşim için sosyal varlığınızı güçlendirmenin zamanı gelmiş demektir.
Problemlerinin ne olduğundan emin olmayan veya çözümüzden haberdar olmayan internet kullanıcıları için marka bilinirliğini arttırmanın bir diğer yolu belirli kriterlere göre insanları hedefleyen ücretli kampanyalardır. Reklamlarınızın tıklanma oranı ilgililikle ilgili önemli bir belirleyicidir. Kitleniz onları anladığınızı hissetmek isterler. Düşük tıklanma oranlarına sahip reklamlarınızın performansları birkaç farklı anlam taşıyabilir:
Bu durumu tanımlamak için A/B testini deneyin. Teklifinizi değiştirin, varış sayfanızı güncelleyin ya da daha çok hedeflenmiş bir hedef kitle oluşturun.
Bir siteye girmek için beklemenin ne kadar sinir bozucu olduğunu hepimiz biliriz. Araştırmalara göre 3 saniyeden fazla bekleyen kullanıcıların %40’ı siteye girmekten vazgeçip sayfayı terk ediyor. Bu kaybedilen trafik açısından korkunç bir oran. Google Sayfa Hızı İçgörüleri site yükleme hızını kontrol etmenin iyi bir yoludur. Bu içgörüler, sitenizi nasıl geliştirebileceğiniz amacıyla yardımcı olan bir araçtır fakat hızı yüksek bir sonuç çıksa bile Google bu konuda kesin bir garanti veremiyor.Google Sayfa Hızı İçgörüleri iki şeye odaklanır, manşet ve tüm sayfa. Fakat içgörüler animasyon gibi öğelerin yüklenme hızını belirleyebilen odak noktaları değildir. Sitenizin tam puan alması çok zordur ki bu olabilecek bir şeydir. Buradaki amaç site yüklenme hızınızı arttırarak ziyaretçilerin sıkılıp terk etmesini önlemektir. İyi bir hız için bu anahtar alanlara dikkat edin:
Hangi dijital pazarlama metriğinin sizin için önemli olduğunu bilmek odaklanmanız gereken şeylere odaklanabilmeniz için önemlidir. Herhangi bir pazarlama girişiminden önce trafik, etkileşim ve dönüşüm oranları gibi temel performans göstergelerini ve iş hedeflerinizi nasıl toparlayacağını tanımlamaya çalışın. Sonrasında içerik ve kampanya performansınızı iyileştirecek bir aksiyon planı hazırlamak için yola çıkmanızı öneriyoruz.
Web sitesine gelen ziyaretçiyi leade dönüştürmek, e-posta listesi edinmek, satışa teşvik etmek gibi pek çok alanda kullanılan yöntemlerden biri de...