Bu satırları okuyup da, icq numarasını ya da MSN’de dinlediği şarkıyı otomatik gösteren sistemi hatırlayan kaç vardır? Sahi MySpace vardı değil mi, diyenleri de yan masaya alalım. Facebook ile ilk karşılaştığımızda liseden kaybettiği arkadaşlarını bulduğumuza sevinenler dostlarımızı en öne alalım. Son soru: aramızda sms ile iletişim kuran kaldı mı? Blogumuzun genel dilinden uzaklaşıp, biraz latifeli başladık kabul ediyoruz, ancak anlatmaya çalıştığımız şey şu: bütün bu bahsettiğimiz ve çoğunun varlığını dahi unuttuğumuz şeyler toplasanız 10 yıllık maziye sahip bile değil. Sosyal medya o kadar hızlı değişiyor ve evriliyor ki, sosyal medya üzerine kesin olarak şu doğrudur ya da yanlıştır demek çok kolay değil. Tabii değişim hızı önermesini sosyal medya pazarlamasına uyarlamak da mümkün. Yine de öğrendiğimiz doğrular var ve bu doğruları sizinle dünyaca ünlü pazarlama uzmanlarının 2017 yılı trendleriyle ilgili görüşleriyle aktarmak istedik.
1- Neil Patel – KissMetrics ve CrazyEgg Kurucusu
Büyük takipçi sayılarına odaklanmak yerine, etkileşime odaklanın.
Sosyal medya pazarlamasının ilk dönemlerinde en önemli KPI, takipçi sayısıydı. Oysa artık takipçi sayısından ziyade takipçilerin markanızı ne kadar takip ettiği ve bunun sonucunda ne kadar etkileşim oluşturduğu konusu öne çıkıyor. Artık sayının büyüklüğünden daha önemli metrik, kalitede saklı.
2- Marcus Sheridan – The Sales Lion
Kimin ne dediği ya da neyi cool ya da seksi bulduğuna çok fazla takılmayın. Asıl odaklanmanız gereken konu sonuçlar. Yaptığınız işlerden hangisinin gerçekten geri dönüş aldığına göre stratejinizi gözden geçirin.
Sosyal medya daha çok markaların cool olma yarışına dönüşmeye başladı. Tabii bu yarış çok maliyetli ve zorlu bir yarış. Oysa sosyal medya pazarlamasının, her pazarlama işinde olduğu gibi açık hedeflerinin olması gerekir. Bu hedeflere ulaştıran ana unsurlara odaklanarak, yaptığınız yatırımları optimize edebilirsiniz.
3- Peg Fitzpatrick – Sosyal Medya Stratejisti
Çok fazla sosyal ağda hesabınızın olmasından ziyade, 1-2 ağda gerçekten iyi olmaya konsantre olun.
Markaların sosyal medyada yaptıkları en büyük hatalardan biri, herkesi yakalamaya ve her ağda bir şekilde var olmaya çalışmaları. Bütün ağlarda, var olan kitlelerle doğrudan iletişim kurmak çok maliyetli ve yüksek konsantrasyon gerektiriyor. Üstelik her biri için ayrı ayrı stratejiler yaratmak kolay değil. Pek çok marka bir hevesle her yerde var olmaya çalışmakla yola çıkıyor ancak kısa sürede işin külfetiyle uğraşmak yerine hepsinde aynı iletişimi yapmak zorunda kalıyor. Oysa her sosyal ağın kendine özgü dinamikleri var ve her ağ, her markanın hedef kitlesine uygun olmayabilir. Bunun yerine 1-2 ağda derli toplu iletişim kurmak çok daha basit ve verimli sonuçlar doğuracaktır.
4- Kara Burney – Track Maven İçerik Direktörü
Strateji üretmekte güçlük çekiyorsanız, sizden büyük markaların yaptığı işlerden ilham alabilirsiniz. Picasso’nun dediği “iyi sanatçılar kopyalar, büyük sanatçılar çalar” 😉
Picasso’nun söylediğini metafor olarak kabul edelim ve eğer küçük marka iseniz ya da sosyal medya pazarlamasında henüz yolun başındaysanız bazen sizden büyüklerin gittiği yolu incelemek ve oralardan ilham almak işe yarayabilir. “Hayırlı Cumalar, hafta sonu kahvaltısı ya da Pazartesi sendromu” üzerine bir şeyler paylaşmaktan daha akıllıca bir fikir gibi duruyor, ne dersiniz?
5- Guy Kawasaki – Sosyal Medya Stratejisti
Sosyal medyada paylaşılan her türlü içerik, yazının ötesinde kesinlikle görsel tasarıma sahip olmalı. Eğer eşit şartlarda bir paylaşım söz konusu olsaydı, görseli olan kazanırdı.
Blogumuzda sürekli içeriği görselleştirmenin ve görselle beraber sunmanın ne kadar önemli olduğundan bahsediyoruz. Guy kesinlikle haklı, görsel olmayan bir sosyal medya iletişiminin başarıya ulaşmasını beklemek fazla hayalcilik olur. Şartlar neyi gerektirirse gerektirsin, görsel odaklı bir sosyal medya içerik stratejisi geliştirmenizi öneriyoruz.
Öneri: Sosyal medya yönetimi ve monitoring konusunda Türkiye’nin en önemli platformlarından biri olan Semanticum‘dan destek alabilirsiniz. Demo talebi, daha fazla bilgi ve iletişim için tıklayın.
2012 yılından itibaren neredeyse her etkinlikte ya da blog yazısında videonun yükselen değer olduğunu ve patlama yapacağını okuyor ya da...