Blogumuzda ve dijital pazarlamayla ilgili pek çok yazıda e-posta listelerinizdeki kişilerin sayısını arttırma tavsiyeleri içeren çok sayıda yazı görmüşsünüzdür. Dijital pazarlama yapıp, yarattığı içerikleri dağıtanlar için sayının fazla olması çok önemli. İçeriğinizi okuyan, dinleyen, izleyen kişi sayısının fazla olması, bütün mesele gibi görünüyor. Ancak pek çok zaman buna biz de dahiliz içeriği okuyan, takip eden kitlenin hacmen büyüklüğünün büyüsüne fazla kapılabiliyoruz. Hacim büyüklüğüne konsantre iken bağlamı koruyacak şekilde sadık ve alakalı takipçi kitlesi yaratmanın gücünü ihmal edebiliyoruz. E-posta pazarlama için yarattığımız listelerde de durum farklı değil. Büyümesi için sonsuz çaba gösterirken, alakasız, sonuç vermeyen, hedef kitleyi oluşturmayan, yanlış segmentlerin oluşmasına yol açabilecek “çöp” liste de yaratabiliyoruz.
İçeriklerinizi okumayan veya sizden alışveriş yapmayan insanları listenizde tutmak işinize bazı açılardan zarar verebilir. Bunlar:
Öneri: Aşağıdaki yazılarımız da ilginizi çekebilir 😉
Eğer tüm takipçilerinizi elinizde tutmak gibi bir eğiliminiz yoksa ideal takipçilerinizin kim olduklarını daha iyi anlayabilirsiniz ve içeriklerinizle onları hedefleyebilirsiniz. Bazı takipçilerinizi kaybedebilirsiniz ama zaten temel nokta da bu. Eğer sizin içeriklerinize ve sunduğunuz ürüne veya servise ilgi göstermiyorlarsa onlara elveda diyebilirsiniz.
Dijital pazarlamacıların sık sık yaptığı küçük hilelerden biri de hedef kitlenin aboneliğini sürdürmesi için aboneliği kaldırmalarını zorlaştırmaları. Oysa bu hilenin sandığınız kadar fayda getirmediğini derinlemesine düşünmelisiniz. Abonelikten çıkma sürecinde,
‘’Listemize katılın ve size bedava bir rapor gönderelim’’ tarzı aksiyonlar e-posta listenizdeki insanları tutmak için iyi bir yol. Fakat aynı zamanda asıl içeriğinizle ilgilenmeyip sadece ücretsiz dağıtımları için orada bulunan ve yararı olmayan bir kitleyi tutmak için de bu iyi bir yol. Daha fazla insanın e-posta adresine ulaşmak için ücretsiz şeyler vermekten vazgeçin. Listeyi indirgediğinizde bunu yapmak iyi bir tercih olur çünkü bilirsiniz ki indirgediğiniz daha küçük bir kitle markanızla bağlantı kurmak ister.
Her altı ayda bir son e-postalarınızı açmamış takipçileri saptayın. Bu aktif olmayan abonelere 30 gün içinde aboneliklerini iptal etmeyi planladığınızı anlatan bir e-posta atın. Nadir de olsa aktif olmayan bazı abonelerinizden sinyaller alabileceksiniz ki bunlar sessiz ama gerçek anlamda bağlantılı abonelerdir. Onları listede tutmaya devam etmelisiniz.
Ayrıca işiniz için verim getirmeyen sorunlu aboneleri de abonelikten çıkarın. Sürekli sizi dijital ortamlarda şikayet eden troller, düzenlediğiniz bir kampanyadaki indirimi üç ay önce aldığı ürün için talep eden abonelere elveda deyin. Sonuçta her şeyin sonunda içerikler sizin tarafınızdan aboneleri bilgilendirmek, eğitmek ve eğlendirmek için gönderiliyor. Harcanan zaman ve para düşünüldüğünde her aboneyi mutlu etmeye çalışmaktansa bazılarına veda etmek işiniz için daha faydalı.
Bu başlıkta çok marjinal ve hatta sıra dışı gelebilecek bir öneride bulunduğumuzun farkındayız. İnsanları e-posta listenize “yalvararak” davet edip onların sizden uzaklaşmasına sebep olmak yerine onların sizin e-posta listenize girmelerini sağlayacak bir durum yaratın. E-postalarınızın dikkat dağıtmasını azaltmak için filtreler oluşturun. Size e-posta atan kişinin e-posta atmasından önce bir adım daha atmasını gerektirin. Tabi bu daha radikal bir adım. Fakat potansiyel abonelerin abone olmaları için önce sık sorulan soruları okumasını veya onlardan gelecek bir isteklilik e-postasını gerekli tutun. Bu tarz filtreler kurarsanız ve o potansiyel abone, bu gereklilikleri yerine getirirse gerçekten markanızla bağlantı kurmak istediği anlamına gelir.
Bu tavsiyelere uyarsanız içeriklerinizle bağlantılı abone sayısının efektifliğini ve artışını göreceksiniz. Tabi ki bu tavsiyeler şirketinin yönetimine büyük sayılar sunma zorunluluğu olan kişiler için riskli. Fakat böyle bir zorunluluğunuz yoksa bu yöntemle daha değerli abonelere sahip olabilir ve abonelerinize uygun başarılı içerikler üretebilirsiniz.
Yazın ilk ayı olan haziran, bu yıl Ramazan’ın ikinci dönemine ve Ramazan Bayramı’na denk geliyor. Tatil günlerinin başladığı haziran ayının...