E-posta pazarlama alanında başarılı olmak istiyorsanız, öncelikle gönderdiğiniz e-postaların okunmasının ne kadar önemli olduğunu bilmeniz gerekir. Neticede e-postalarınızı okumayan/açmayan bir kitleniz var ise bu hedef kitleden harekete geçmelerini yani satın alma yapmalarını ya da bir linke tıklayarak web sitenize gitmelerini bekleyemezsiniz. Peki hedef kitlenizin gönderdiğiniz e-postaları düzenli olarak açmasını nasıl sağlarsınız? Aslında bunu gerçekleştirmenin dört yolu var, şöyle ki; bir sorunu çözebilirsiniz, kazançlı çıkmalarını sağlayabilirsiniz, çok daha akıllıca kararlar almalarına araç olabilirsiniz veya onları eğlendirebilirsiniz.
Bir e-posta pazarlama bülteninin yaşadığınız bir sorunu çözmeye yardımcı olacağını bilseydiniz, üye olmaz mıydınız? Eğer gönderen, beklentilerinizi önceden tahmin ederek, her e-postanın sizi sahip olduğunuz sorunun çözümüne biraz daha yaklaştıracağını vaat etseydi, gelen mesajları açardınız, öyle değil mi?
İşte bu konudaki başarılı örneklerden biri Quibb adlı, insanların okudukları iş amaçlı yazıları paylaşmalarına izin veren profesyonel bir haber sitesi. Quibb, taze haberler göndererek ve kendi sektörlerinde neler olup bittiği konusunda okuyucularını bilgilendirerek, üyelerinin sorunlarına çare bulmasına yardımcı oluyor. Sitenin problem çözmeye yönelik yaklaşımı sayesinde günlük ileti özetleri yüksek bir açılma oranına sahip oluyor.
Günlük fırsatları e-posta yoluyla bildiren alışveriş veya fırsat sitelerinin bu kadar çoğalmasının başlıca nedeni, üyelerine kazançlı çıkmalarını sağlayan fırsatlar sunmaları. Tabi ki bu sitelerde de kazanabilmek için para harcamanız gerekiyor, ancak hep gitmek istediğiniz bir restoranda %50 indirimli akşam yemeği yiyebilmek ya da aylardır erteleyip durduğunuz dans kursuna katılmayı %40 indirimli yapmak da herkes için son derece cazip birer tekliftir.
Benzer şekilde B2C (Business to Consumer) modelini uygulayan pazarlama şirketleri de gönderdikleri e-postaların konu satırlarında dikkat çekici, merak uyandırıcı kelimeleri sık sık kullanırlar. Hatta çoğu kişi, bu tarz e-postaları gelen kutularında bir sonraki online alışverişleri için saklar ve sonrasında promosyon tekliflerini görebilmek için gelen kutularında arama yapar.
Siz de pazarlama e-postalarınızda müşterilerinizin karşısına farklı tekliflerle çıkabilirsiniz. Bazı durumlarda ücretsiz gönderim, yüzde üzerinden indirim vermekten çok daha etkilidir. Bazı durumlarda ise 1 liralık bir kazanç sunmak, her şeyden daha fazla işe yarayabilir. Hedef kitlenizin üzerinde hangisinin daha çok yankı uyandırdığını görmek için ayrı konu satırları hazırlayarak, sınama yöntemiyle hangilerinin daha etkili olduğunu ortaya çıkarabilirsiniz.
euro.message platformundaki subject optimizasyon özelliğini henüz denemediyseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Bazılarımız için öğrenmenin sonu yoktur. Becerilerimizi geliştirmek için mesleki yayınları okur ya da konuyla ilgili kurslara gideriz. Bazıları ise gönderdikleri becerileri geliştirmeye yönelik konular içeren e-postalarla, bu arzularından kendi çıkarlarına faydalanmaya çalışır. Eğer satış odaklı e-postalar gönderiyorsanız, bir sonraki gönderinizde sadece satış yapmayı değil, bilgilendirmeyi de amaçlayın.
Bazı e-postaların bir bölümünde, okuyucu sayısını ya da satışı artırmak için eğlendirici içerikler kullanılır. Gerçekten de blog yazısında ya da e-posta içeriğinde kullanılan eğlenceli bir video, açılma oranını artırmakta işe yarayabilir. Hatta bir video tüm e-posta bülteni içinde en fazla tıklanan ve paylaşılan link olarak, e-posta üye sayınızın artmasını sağlayabilir.
Sonuç olarak bir e-postayı, hem üyelerinizi eğlendirecek hem de kazançlı çıkmalarını sağlayacak bir içerikle oluşturabilirsiniz. Ya da e-postanızı müşterilerinizin daha akıllıca kararlar almalarını ve zamandan kazanmalarını sağlayacak şekilde tasarlayabilirsiniz. Bununla birlikte genelde e-postaların çoğu yukarıda bahsettiğimiz dört temadan sadece biri üzerine odaklanır.
Şimdi yapmanız gereken tek şey, son zamanlarda gönderdiğiniz e-posta pazarlama iletilerinize bir göz atmak. Dört nedenden hangisi nedeniyle üyelerinizin e-postanızı daha çok okuduğunu ayırt edebiliyor musunuz? Eğer cevabınız ‘’yukarıdakilerden hiçbiri’’ ise, belki de e-posta içeriklerinizi hazırlarken uyguladığınız yaklaşımı gözden geçirmenin zamanı gelmiştir.
Gönderdiğiniz her e-postanın spam olup olmadığının tespiti için neredeyse 800 farklı testten geçtiğini biliyor muydunuz? Bu nedenle hepsi değilse de,...