Pazarlamanın ve hayatın hızla dijitalleşmesi, pazarlamacılara ölçümleme, analiz, hedefleme segmentasyon gibi sayısız avantaj sağlıyor. Bütün bunların yanında dijital dünyanın en büyük sıkıntılarından biri insanlarla doğrudan iletişim kuramamak. Şöyle düşünün dükkanınıza gelen bir müşteriyle doğrudan sıcak ve samimi iletişim kurabiliyorsunuz. Ya da hizmet vermek istediğiniz bir şirketin yöneticisiyle rahatça tartışabileceğiniz, ürününüzü anlatabileceğiniz toplantılar düzenleyip doğrudan bağ kurabiliyorsunuz. Ancak dijital dünyada maalesef web sitenize gelen kullanıcıyla daha önemlisi sizinle ilgilenen ilgilendiğini gösteren kullanıcıyla doğrudan iletişim kurmanız neredeyse imkansız. Bu sorunu çözmek ya da bu sorunun etkilerini en aza indirgemek için pazarlama otomasyonu programlarında en çok kullanılan ve genellikle en iyi sonuçlar veren çalışmalardan biri de hoş geldiniz e-postası.
Pazarlamacılar genel olarak hoş geldiniz e-postası gönderirken ya da “merhaba” türünde sıcak bir mesaj ya da satışa yönlendiren “avantaj/kupon/indirim” olarak hoş geldiniz e-postası göndermeyi tercih ediyor(nadir de olsa ikisini birden kullanan şirketler de bulunuyor).
Giriş bölümünde bahsettiğimiz gibi, büyük bir ihtimalle sizi hiç tanımayan, kim olduğunuzu bilmeyen ya da markanızı bilen ancak süreçlerinizi ve hizmetlerinizi bilmeyen ve web sitenize kayıt olan sayısız “potansiyel müşteri” bulunuyor. Kayıt sürecini mağazadan içeri giren müşteri gibi düşünün, gelen müşteriyle her mağaza girişinde “merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?” türünde iletişim kurulur. Aynı durum, dijital dünyada da geçerli. Kayıt olan potansiyel müşteriye, merhaba demek en azından sizin o kişiyi ciddiye aldığınızı, farkında olduğunuzu gösterir. Bu mesajlar genel olarak şirketin resmi diliyle, “Merhaba, bizim hizmetlerimiz şunlar, bizimle şu şekilde iletişim kurabilirsiniz, size her zaman yardımcı olmak için yanınızdayız” anlamı içeren bir dille gönderilir. Bunun yanında, özellikle hizmet odaklı şirketler genellikle en üst yöneticinin ağzından, yöneticinin doğrudan iletişim bilgilerini de içeren, sıcak samimi bir dil ile merhaba mesajı gönderirler.
E-ticaret gibi doğrudan satış ve kısa vadeli sonuç odaklı şirketler ise karar sürecinde öne geçmek ya da hızlandırmak için yeni kayıt olan müşterilerine fırsat mesajı göndermeyi tercih ederler. Genel olarak “Web sitemize hoş geldiniz, yeni müşterimiz olarak size x indirimi ya da alışveriş yaparsanız y hediyeyi veriyoruz” anlamı içeren bir mesaj gönderilir.
İpucu: Fırsat mesajında neyin fırsat olduğunu ve işe yarayan fırsatın ne olduğunu iyi belirlemeniz gerekiyor. Kupon, indirim, x birim alışverişe indirim ya da hediye gibi fırsatların hangisinin işe yaradığını test edip, daha iyi sonuçlar elde etmeniz mümkün.
Hoş geldin mesajlarının genel içeriği yukarıda bahsettiğimiz gibi olur, bu mesajları atmanın iki temel avantajından bahsedelim.
Dijital ortamın en büyük dezavantajlarından birinin de sıcaklık, samimiyet ve doğrudan ilişki kurmanın zor olmasından bahsetmiştik. Hoş geldiniz mesajları, yeni müşterinin sizi daha iyi tanımasına, anlamasına yardımcı oluyor. Özellikle uzun vadeli ilişki kurulmak istenen B2B hizmetlerde karşı tarafa gönderilen, üst yöneticiden gelen merhaba mesajları, karşılıklı ilişkinin başlamasında etkili bir giriş olarak öne çıkıyor.
Dijital dünya çok hızla gelişse de halen her şey çok yeni ve pek çok deneyimi halen hiç birimiz yaşamadık. Hoş geldiniz e-postasında gönderilen indirim veya avantaj, potansiyel müşterinin ilgisini çekiyor, iştahını arttırıyor ve satın almaya daha kolay yöneliyor. Siz gerçekten iyi ve başarılı bir hizmet veriyorsanız bu teşvik o insanın sizi daha iyi tanımasına ve olumlu fikre sahip olmasını sağlıyor. Deneyim olumlu oldukça size daha fazla yönelmesine ve aynı zamanda müşteri sadakatinin oluşmasına olumlu katkıda bulunuyor.
Hoş geldiniz e-postasının içerikleri ve temel avantajlarından bahsettikten sonra gönderim yaparken dikkat etmeniz gerekenleri inceleyelim.
Return Path’in yaptığı araştırmaya göre hoş geldiniz e-postalarının %75’i üye olunan aynı gün gönderiliyor. Bizim de bugüne kadar incelediğimiz çalışmalarımızda gördüğümüz yaygın durum, aynı gün gönderilmesinin daha verimli olacağı yönünde. Aynı gün içinde üyelikten kaç saat sonra gönderilmesi gerektiği ise yaptığınız işe göre değişebilir. Eğer, e-ticaret sitesi iseniz birkaç saat bekleyip, satın almanın gerçekleşip gerçekleşmemesine göre aksiyon almanız mümkün. Tabii hemen gönderip, karar aşamasındayken bir avantaj da ekleyerek kararı kesinleştirmeye yardımcı olmak da bir yöntem. Öte yandan B2B şirketiyseniz belki hemen bir merhaba mesajı göndermek yerinde olabilir ama robotik bir ilişki kurma yöntemi gibi algılanmak istemiyorsanız sanki o kişi incelenmiş o kişiye özel bir mesaj hazırlanmış gibi beklemek de mümkün.
İpucu: Doğru zamanın ne zaman olduğunu bilmek biraz da sizin elinizde. Müşterilerinizi ve davranışlarını tahmin edebileceğiniz gibi en verimli zamanı çeşitli denemeler yaparak siz de bulabilirsiniz.
Mesajın içerik temelinin neler olabileceğinden bahsetmiştik. Mesajın dili, mesajın başlığı gibi konulara özen göstermeniz gerekiyor. Unutmayın bu sizin yeni müşterinizle ilişki kurmak için ilk adımınız ve sizin de çok iyi bildiğiniz gibi genellikle nasıl başlarsa o şekilde devam eder 😉
İpucu: Mesajınızı gönderirken segmentasyon yapmanız da mümkün. Mesela erkeklere yönelik içerikle, kadınlara yönelik içeriği aynı kullanmayabilirsiniz. Yine Trabzon’dan kayıt olan birisine bordo-mavi renkleri merkeze alan bir hoş geldiniz mesajı gönderebilirsiniz. euro.message dijital pazarlama platformunda grupları oluşturmanız ve buna göre mesajlar üretmeniz gayet kolay.
Müşterilerinizi en iyi siz tanıyorsunuz. Yeni müşteri süreçlerinizi ve yeni kazandığınız müşterilerinizin nerelere evrilebileceğini en iyi siz biliyorsunuz. Hoş geldiniz mesajında da yeni müşterinizi hedeflediğiniz ya da normal şartlar altında onların varabileceği noktaya doğru gitmelerini teşvik etmek daha verimli sonuçlar almanızı sağlayacaktır.
Yeni müşteri kazandığınız ve ilk adımı attığınız süreçte müşterinizle, mesajın ötesine geçmeye çalışıp, bağ kurmaya itin. Örnek vermek gerekirse, ilk andan itibaren sizi sosyal medyadan takip etmesi için önerilerde bulunun. Sosyal medyadan takip etmenin getirdiği avantajları vurgulayın. Bunları basit görmeyin, pazarlama özellikle de dijital pazarlama küçük adımların toplamından oluşur.
Yaratıcılık sizin elinizde ancak dünyanın en iyi şair ya da yazarları dahi kendilerinden önce yola çıkmış başkalarını taklit ederek büyümüşlerdir. Dijital dünya sürekli gelişiyor ve evriliyor. Kendinizi tekrar etmek yerine farklı çalışmaları inceleyin. Başkalarının yaptığı hoş geldiniz e-postası işlerini takip edin, onların yaptıklarından ilham almaya çalışıp, kendi işinize uyarlamaya çalışın. Pazarlamanın bir süreç olduğunu unutmayın.
Dijital pazarlamanın sunduğu en büyük nimet ve aynı zamanda ironik olarak en büyük iş yükü test ve analiz etmektir. Yaptığınız hoş geldiniz e-postası çalışmalarını ne olursa olsun test edin. Genel bir hoş geldiniz e-postası mı daha çok işe yarıyor, kupon mu, segmentasyon mu? Bütün bunları denemeyi ihmal etmeyin ve sonuçları analiz edip, daha verimli geri dönüşler yaratmaya çalışın. Unutmayın, hayatta her şeyde olduğu gibi yeni şeyler öğrenmenin sınırı yok.
Sonuç olarak, hoş geldiniz e-postası sizin için yeni müşterilerinizle kuracağınız ilk iletişim noktası ve buraya özen göstermeniz sizin yeni müşterilerinizle daha sürdürülebilir iletişim kurmanızı sağlayacaktır.