Yapılan bütün araştırmalar ortaya koyuyor ki, tüketiciler her geçen daha fazla internette vakit geçirirken, internette daha fazla kendilerini ilgilendiren içerikleri tüketiyor ya da kendilerine sunulan içerikleri daha fazla önemsiyor. Süreç doğal olarak insanların daha fazla içerik ihtiyacı duymasına ve tüketmesine neden oluyor. Geleneksel medya bu sürece ayak uydurmakta zorlanırken, bir yandan markalar aynı zamanda kendi başlarına mecra haline dönüşüyor. Bu da markaların dijital içerik üretmek için daha fazla efor sarfetmesine ve doğal olarak daha yoğun iş gücü ihtiyacına neden oluyor. İçerik üretiminin elbette ciddiye alınacak bir ekip gücü ile gerçekleşmesi gerekir ancak burada da kaynağı verimli kullanmak önemli. İçerik pazarlaması ile ilgilenen ekipleri büyütmek bir çözüm olsa da pahalı bir tercih olabilir. Eğer gerçekten bu ekibin yeteneklerini geliştirmek ve daha kaliteli içerikler üretmek istiyorsanız onların yaratıcılık ortamını korumalısınız. İşte ekibinizin daha güzel içerikler üretmesine ve içerik pazarlama programını geliştirmesine yardım edecek 6 yöntem.
Yapılan araştırmalara göre çalışanların %73’ü günümüzde işte yaratıcı olmaktan çok üretici olmak konusunda baskıda olduğunu hissediyor. Tabi ki her işin bir bitiş tarihi vardır. Fakat eğer takım üyelerinin düşünmelerine, değişik fikirleri incelemeye ve yeni deneyimlerle etkileşim halinde olmaya alan yoksa bu onların yaratıcılıklarını kısıtlar. Bir başka araştırmaya göre alışılmışın dışında deneyimler yaratıcılığı %50 oranında arttırıyor. Ortamdaki küçük değişiklikler yaratıcılığı arttırabilir. Örneğin ışığı kısmak, ortam sesi eklemek veya yürüyerek düşünmek gibi. Şirket olarak ekibinizin ilhamlarını bulmaya yarayacak özgürlüğe sahip olduklarını hissettirmelisiniz. Unutmayın ekibiniz sizi bir şirketten çok lider olarak takip eder bu yüzden ortamda yapacağınız bir değişikliğin yaratıcılığa olacak katkısını onlara gösterin.
Öneri: Aşağıdaki yazılarımız da ilginizi çekebilir 😉
Bir içeriğin yetiştirilmesi gereken tarihe takıldığınızda yeni şeyler denemekten çekinmeniz oldukça kolaydır. Denenmemiş fikirler takımınızın amaçlarına ulaşamama riskini taşır bu yüzden denenmiş ve test edilmiş olanı seçmek daha güvenli bir yol olarak gözükür. Fakat hep denenmiş olanı tekrarlamak takımınızın yaratıcılığını olumlu olarak etkilemez. Çoğumuz daha çok risk almayı bütçe endişelerinden dolayı gerçekleştiremiyoruz. Fakat ekibinizin bulunduğu alanın dışından bakmasını sağlayacak sözleri onları teşvik etmek için kullanmak ücretsiz. Örneğin ‘’evet, ama’’ demektense ‘’evet, ve’’ şeklinde beyin fırtınası yapın ve bir küçük kelimenin yaratacağı farkı kendi gözlerinizle görün. Bunun yanında ortaklaşa iş yaptığınız kişilerin yapmış olduğu şeylere ilgi göstermek üreticiliğinizin artmasını sağlayabilir. Çünkü bu tip kişiler küçük işlere sahiptir ve bu sayede yeni teknolojilere ve yenilikçi süreçlere daha çabuk uyum sağlarlar. Bu tip yeniliklere etraflarında sıkıntı çıkarabilecek birileri yoktur. Bu tip kişilerden bir şeyler öğrenmek içerik ekibinize oldukça fazla şey katabilir.
Bir içerik üretirken içeriğin yayınlanacak medya tipine göre sahip olduğu kurallara uymak zorunda kalmak çıkmaza düşmenize sebep olabilir. Örneğin bir sosyal medya videosunun 30 saniyeden fazla sürmemesi gerektiğini bilmek iyi bir şeydir fakat asıl odak noktanız harika bir hikaye anlatmak olmalı çünkü insanların en çok etkileşime geçtiği şey bu başarılı hikayelerdir. Ekibinizin mecraların kurallarını ve işleyişini bildiğinden emin olun fakat aynı zamanda harika bir hikaye anlatma fırsatı yakaladıklarında bu kuralları çiğnemelerine izin verin. Kim bilir belki de markanız için yaptıkları yenilik kuralların yeniden yazılmasına sebep olabilir.
Yaratıcı bir iş için geri bildirim yaparken münazara etmek, gidişat ve detayları tartışmak iyi bir şeydir. Çoğu durumda fikrinizi belirtebilirsiniz fakat son kararı içeriği yaratan ve konunun uzmanına bırakmaya hazır olmalısınız. Aynı zamanda bir şey tartışmaya kapalıysa bunu da açıkça belirtin. ‘’Bu böyle olmalı’’ tarzı yorumlarda bulunmak ekibinizin konunun tartışmaya kapalı ve net bir şekilde istenen olduğunu anlamasına yardımcı olabilir. Şeffaflık ve açık iletişim iki tarafında zaman kaybını ve stresini azaltır.
Yeni bir içerik yaratırken çok büyük bir ihtimal bunu güzel bir ortamda deneyimliyorsunuzdur. Görsellere büyük monitörlerde bakıp kaliteli hoparlörlerden sesi dinliyorsunuzdur. Fakat hedef kitlenizin büyük çoğunluğu yarattığınız içeriği bu imkanlarla deneyimlemiyor. Örneğin bazı ses mühendisleri yarattıkları işleri iPhone’dan dinliyor çünkü dinleyen kitlenin deneyimini anlamaya çalışıyor. Bir yazıyı sadece Word’den veya Google Docs’den incelememelisiniz. Yazıyı okuyup web sitenizdeki görsellerle birleştirmelisiniz. Tasarımın bir şeyi nasıl söylediğiniz üzerinde dramatik bir etkisi vardır. Bu altı tavsiyeyi takip ederek yaratıcı ekibinizi uzun süreç yükünden kurtarabilirsiniz. Onları cesur olma konusunda yüreklendirmelisiniz. İzlediğiniz yolu daha iyi birliktelikler için kolaylaştırın.
Snapchat, son dönemin özellikle gençler arasında en çok tercih edilen sosyal ağların başında geliyor. Snapchat sayesinde 10 saniyelik anlık paylaşımlarda bulunabiliyoruz....