İçerik Pazarlamasında Başarısız Olunmasının 3 Temel Nedeni

Her iş alanında, en güçlü ve etkili olan kişiler fikir ve içerik üretenlerdir. Gazeteler genellikle şehirlerin en yüksek binalarına sahiptirler. Times meydanı ismini bir saatten değil, o meydanda bulunan New York Times binasından almıştır. Herkes tarafından konuşulan, moda, pop kültür ya da hangi alan olursa olsun, Serdar Kuzuloğlu, Vedat Milor, Mehmet Demirkol, Ayşe Arman gibi en iyi içeriği yaratan kişiler, alanlarında önder olarak nitelendirilen kişilerdir. Kısacası iyi içerik üretmek hedeflere ulaşmakta önemli parçalardan biridir. Her şey strateji ile başlar. İyi içerik üretmek zaman alır, ancak iyi bir stratejiniz varsa başaramayacağınız şey yoktur.

Neden Çoğu Marka İçerik Pazarlamasında Başarısız Olur?

İçerik üretmek bir nevi spor yapmak gibidir. Önemini ve sonuçlarını zaman içerisinde göreceğinizi bilirsiniz. Uzun süre ve sürekli çaba gerektiren birçok şeyde olduğu gibi başladıktan üç hafta sonra bırakmanız da olasıdır. Spor yapan her insanın Christiano Ronaldo gibi görünmemesinin nedeni birçoğunun başladıktan kısa bir süre sonra sporu bırakmasıdır. Birçok markanın içerik pazarlamasında başarısız olmasının nedeni de tutarlı bir eylem planı yaratıp uygulamamalarıdır. Başarısız olmalarının belli başlı 3 nedeni var:

1- Kaliteli İçeriğe Yatırım Yapılmıyor

Basit düşünün, siz gerçekten kaliteli, okunabilecek ya da izlenebilecek bir değeri olmayan içerikle ilgilenir misiniz? Size hitap edip etmemesinden bahsetmiyoruz. Zaten size hitap etmeyen bir konuysa okumaz ya da izlemezsiniz. En unutulmayan diziler, en çok okunan kitaplar, en çok okunan gazetelere bir göz atın. Hepsinin ortak özelliğinin belli bir kalitenin üzerinde işler olduğunu görürsünüz. Kaliteden kastımız sadece zevke hitap etmesi değil aynı zamanda görsel bütünlük, imla düzeni, konu bütünlüğü gibi pek çok faktörün belli bir düzeyin üzerinde olduğuna emin olabilirsiniz. Bütün bunları değerlendirdikten sonra peki siz içerik pazarlaması yaparken kalitesiz içeriğin ilgi çekebileceğini düşünüyor musunuz?

Öneri: Aşağıdaki yazılarımız da ilginizi çekebilir 😉

• Eylül Ayında Dijital Pazarlama Kampanyalarınızda Değerlendirebileceğiniz 8 Konsept ve 40 Önemli Gün Önerisi
• 9 Adımda SMS Pazarlaması Rehberi
• En Çok Kullanılan 8 Pazarlama Otomasyon Programında Dikkat Etmeniz Gereken 30 İpucu
• Dünyaca Ünlü 5 Dijital Pazarlamacıdan Sosyal Medya Tüyoları
• 6 Adım ve 25 Soruda E-posta Pazarlama Stratejinizi Gözden Geçirmenin İpuçları

2- Uygulamalar Süreklilik Arz Etmiyor

İçerik pazarlamasını diğer pazarlama yöntemlerinden ayıran en önemli faktörlerden biri süreklilik arz etmesidir. Diğer pazarlama yöntemleri dönemsel, isteğe bağlı, performansa bağlı gibi pek çok faktör nedeniyle sürekli olmak zorunda değil. Ancak içerik pazarlamasından bahsetmek istiyorsak bir süreklilik olmak zorunda. Aksi durumda yaptığınız pazarlama çalışması, içerik pazarlaması değil, reklam olur ki zaten her reklam aynı zamanda bir içeriğe sahiptir. Şöyle düşünün, haftalık dergi bu hafta dergi yapmıyoruz diyebilir mi? Ya da haber kanalı bu akşam sıkıldık haber yayınlamıyoruz diyebilir mi? Beğendiğiniz dizinin iki hafta yayınlanıp, bir hafta yayınlanmadığını, ertesi hafta ise gününün değiştiğini düşünün. Bu sizin hoşunuza gider miydi? Ya da o diziyi takip etmeye devam eder miydiniz? Sizin bir yayını takip etmenizdeki saikler nelerse, içerik pazarlamasında yapacağınız planlama ve süreklilik de bu şekilde olmalıdır. Maalesef pek çok marka süreklilik gibi önemli parçayı gözden kaçırıyor.

3- İçerikler İyileştirilip, Geliştirilmiyor

Her işe başlarken olduğu gibi içerik pazarlamasına başlarken de kafanızda bir plan ya da tahmin vardır. X konulu içeriklerin çok tutacağını, Y konuluların görece daha az etki yaratacağını sanabilirsiniz. Ya da ürettiğiniz içerik sandığınız gibi etki yaratmaz. Her zaman blogumuzda bahsettiğimiz gibi ölçümlenebilme dijital pazarlamanın en önemli avantajlarından biri. Hangi içeriğin tutup, hangisinin tutmadığını, ne kadar geri dönüş yarattığını ölçümleyerek nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini siz de bulabilirsiniz. Bu sayede içeriklerinizde ilgi çekmeyen ya da eksik olan yönlerinizi geliştirebilir, daha verimli içerik pazarlaması stratejisi geliştirebilirsiniz. Ancak pek çok marka, ölçümlemeyi ihmal ederek sonuca bakıp, başarısız olduğunu düşünerek, içerik pazarlamasından vazgeçiyor.