Markanızın e-posta pazarlaması için ayırdığı bütçe ne kadar fazla olursa, e-posta pazarlama çalışmalarınızın nereye varacağı konusundaki endişe ve kararsızlığınız da o kadar fazla artabiliyor. Bu endişelerin önüne geçmek için, işe e-posta pazarlama çalışmalarınızı birçok yönden test ederek başlayabilirsiniz. Yaptığınız testler sonucunda veritabanınızdan aldığınız tepkileri göz önünde bulundurarak, e-posta gönderiminde nelere dikkat etmeniz gerektiğini öğrenebilir ve bir sonraki e-posta kampanyalarınızda uygulayabilirsiniz.
A/B testleri e-posta pazarlama çalışmalarınızı test etmenin en temel yöntemlerinden biridir. E-postanızın farklı tasarımlara dayanan iki versiyonunu farklı segmentlerdeki abonelerinize iletebilir ve hangilerinin daha etkili olacağını görebilirsiniz. Sonrasında, daha iyi performansa sahip e-postalarınızı veri tabanınızdaki diğer abonelere gönderebilirsiniz.
Daha sonrasında belirli standartlara dönüşebilecek hipotezler seçmeye çalışın. Örneğin, “Düzenli olarak gönderilen bir e-postada, konu satırındaki kişiselleştirme, e-postanın etkinliğini arttırıyor” gibi.
Split testlerinizde 2 ya da daha fazla alternatif versiyondan yararlanabilirsiniz. İletileriniz yalnızca test etmeye çalıştığınız başka bir öğe ile farklılık göstermelidir.
Öneri: Aşağıdaki yazılarımız da ilginizi çekebilir 😉
E-posta pazarlama servisleri genellikle A/B testleri için hazır şablonlar sunar. Bunun için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:
Test ettiğiniz e-postalar genellikle veritabanının %20’sine gönderilir ve en etkili olanlar geri kalan gruba iletilir. Aynı zamanda, testlerinizin farklı versiyonları en az 500 kişi tarafından alınmalıdır.
Konu satırınızı test ediyorsanız, yüksek açılma oranına sahip iletiler stratejiniz için en etkili olanlardır. Eğer ana gövde unsurlarını test ediyorsanız, dönüşüm oranlarına dikkat etmeniz gerekebilir. Hangi e-posta iletinizin daha başarılı olduğunu anlamak için tüm parametreleri göz önünde bulundurmanızda fayda var. Örneğin konu satırınız etkiliyse fakat e-posta içeriğinizle uyuşmuyorsa yüksek açılma oranlarına rağmen daha az dönüşüm oranı elde etmeniz söz konusu olabilir.
Her hipotezinizi 1-2 hafta aralıklarla 3-4 defa test etmeniz e-posta pazarlama stratejileriniz için en sağlıklı adımlardır. Sonuçlarınıza dair istatistikleri, testi gönderdikten 3 saat sonra ve ertesi gün ya da 3-7 gün içinde kontrol edebilirsiniz. Elde ettiğiniz sonuçlar önemli ölçüde farklılık gösterebilir. Bu noktada, açılma oranları, dönüşüm oranları, hedef eylemler ve abone olmayan kullanıcıların sayısını da hesaba katmalısınız. Başarılı sonuçlar elde ettiğiniz e-postalarınıza dair parametreleri belirleyerek gelecekteki e-posta stratejilerinizde kullanmaya devam edebilirsiniz
Genellikle e-postanızı oluşturan her ögeyi test etmeniz faydalı olabilir. Fakat işe en stratejik öğelerle başlamanız da zaman kazanımında büyük farklar yaratabilir.
E-posta pazarlama stratejiniz dahilinde kendinize şu soruları yöneltin:
Tüm bu sorularınızın sonunda elde ettiğiniz bilgiler stratejinizin temelini oluşturacaktır. Şimdi de stratejinizi tamamlayacak olan aşağıdaki diğer pazarlama inceliklerini test etmeye başlayabilirsiniz.
Konu satırınızda test edebileceğiniz unsurlar şu şekildedir:
Farklı gönderen isimlerini test ederek hangisinin daha dikkat çekici olduğunu görebilirsiniz:
Konu satırı ve ön izleme metin değişkenleri tıklama oranlarınızı belirleyen iki önemli unsurdur. Dolayısıyla, bu alanlara gereken özeni gösterdiğinizden %100 emin olmalısınız. Önizleme metniniz, konu satırınız ile tamamlayıcı olabileceği gibi;
E-posta tasarımlarınızda;
İçeriğinizle ilgili test edebileceğiniz öğeler ise;
Eğer testleriniz olumlu sonuçlar veriyor ve abonelerinizin ilgisini çekerek satışlarınızı yükseltiyorsa
e-posta gönderme sıklığınızı arttırmayı deneyebilirsiniz. Birçok marka haftalık bültenlerle başlayarak sonrasında e-posta sayılarını haftada 3-4 defaya yükseltebiliyor. Bazıları ise hafta sonları dahil haftanın her günü e-posta gönderimi yapmayı tercih ediyor.
Siz de en uygun gönderim sıklığınızı herhangi bir araca gerek duymadan da test edebilirsiniz. Bu tür testler en az 2 ayınızı almakla birlikte genellikle uzun sürede yapılan testler sonuçlarınızın çok daha kesin olmasını sağlayabilir. Bunun için iki ya da daha fazla gruba ayırdığınız abonelerinizi birbirleriyle karşılaştırmayı deneyebilir ve farklı gönderim sıklığıyla gönderdiğiniz e-postalarınızdan hangilerinin geri dönüş oranlarınız üzerinde çok daha etkili olduğunu ya da kötü sonuçlara yol açtığını kolayca görebilirsiniz.
Pazarlamacıların çoğu abonelerini satın almaya teşvik eden e-postaları iletmek için en uygun günlerin Salı, Çarşamba veya Perşembe olduğunu düşünüyor. Eğer içeriğiniz eğlenceli ya da bilgilendiriciyse Cuma günleri ve hafta sonları göndermek daha akıllıca olabilir. Bununla birlikte, e-postalarınızı 9-12 saatleri arasında gönderdiğinizde daha fazla ilgi görmesi muhtemeldir.
Hemen müşteri bazlı bir hipotez oluşturarak bu eğilimlerin sizin kitlenizde değişiklik gösterip göstermeyeceğini test edebilirsiniz. Bununla birlikte, siz de A/B testleriniz için benzer bir şema kullanabilirsiniz. Testlerinizi tamamladıktan sonra abonelerinizin kendini daha rahat hissedebilmesi için seçilen gün, saat ve gönderim saatine sadık kalmaya çalışmalısınız. Böylelikle çalışma programınızı planlamanız çok daha kolay bir hale gelebilir.
1. Eğer yeterli zamana ve kaynaklara sahipseniz belirttiğimiz testleri kesinlikle göz ardı etmemelisiniz
2. Gönderilerinizi geniş bir veri tabanıyla test ederken fazlasıyla dikkatli olmalısınız.
3. Tek bir seferde yalnızca bir ögeyi test etmeyi denmeli ve her bir hipotezinizin doğruluğunu en az 3-4 defa kanıtlamaya çalışmalısınız.
4. Yalnızca uygulayabileceğiniz ögeleri test etmeli ve gönderimlerinizi doğrulanmış yöntemleri kullanarak geliştirmeyi denemelisiniz.
5. Test etmeye, içeriğinizin stratejik öğeleriyle başlamalı, ardından da detaylara geçmelisiniz.
6. E-posta gönderim sıklığınızı yükseltmek istiyorsanız, istatistikleri kontrol etmeyi unutmamalısınız ve İnsanların abonelikten çıkmalarına yol açan dinamiklere de aynı ölçüde dikkat etmelisiniz.
7. Gönderim gününüzü ve saatinizi farklı kategorilerdeki kitlenizin özelliklerine dayalı olarak test etmeye özen göstermelisiniz.
Dijital dünyada her şey değişiyor, güncelleniyor ya da yeni trendler karşımıza çıkıyor. Mobil pazarlama da bu değişim rüzgarından en çok...