Dijital Pazarlama

[YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN] SEO İle İlgili Ciddiye Almamanız Gereken 10 Şehir Efsanesi

Dijital pazarlama araçları içinde arama motoru optimizasyonu – SEO kadar hızlı değişen ve evrim geçiren başka bir yöntem yoktur. Özellikle Google merkezli değişim o kadar hızla ilerliyor ki, artık yılda 2 kez güncelleme geçiren arama algoritmaları, SEO yapan ajans ve markaların yeniliklere ayak uydurmasını bir hayli zorluyor. Zor olduğu kadar keyifli bir alan olan SEO hakkında sayısız fikir var ve maalesef pek çoğu güncel değil. Büyük bölümü şehir efsanesi haline dönen SEO efsanelerini sizinle paylaşmak istedik.

SEO Nedir?

Bir senaryo üretelim: Siz ya da yakınınız rahatsızlanıp, hastaneye gittiniz. Doktor acil ilaç almanızı söyledi. Hastaneden çıktığınızda gördüğünüz eczaneye girersiniz değil mi? İşte SEO da tam böyle bir şey. Aranan konuda, müşterinizin karşısında hazır bekliyor olmak. İnsanların yaygın olarak kullandığı “ben bunu bir araştırayım” tümcesinin açıklaması, aslına bakarsanız Googlelayayım demek.

Öneri: Aşağıdaki yazılarımız da ilginizi çekebilir 😉

Nasıl ki eczane açmanın, işletmeyi sürdürmenin belli koşulları var ise, SEO’nun da kendine göre teknik koşulları bulunuyor ve bu koşullar da her geçen gün güncelleniyor. Sürekli iyileştirme ve geliştirme gören arama algoritmasının teknik koşulları zaten sürekli ilan ediliyor. Teknik koşullara uyum sağlamak bir süreç kabul ediyoruz. Ancak teknik koşulların ötesinde SEO ile ilgili bilmeniz gereken temel konu: arama algoritmasını yaratanlar “insan”. Yani insan mantığına, eşyanın tabiatına aykırı herhangi bir şey arama algoritması kurgulanırken gerçekleşemez. Algoritma güncellemelerinin altında daha iyi arama sonuçları oluşturmak kadar, şu ya da bu şekilde arama sonuçlarını spam yollarla manipüle etmeyi başarmış bir nevi SEO Korsanlığı diyebileceğimiz alanla da uğraşmak bulunuyor. Küçük bir not: Dünyanın en büyük şirketleri dahi bu yola sapabiliyor. Size tavsiyemiz ne olursa olsun, bu tür yollara sapmamanız. Gelelim şehir efsanelerine.


1- Google’a Kayıt Ettirdim!

SEO’ya başlangıç web sitenizi Google’a kayıt etmekle başlıyor. Ancak haber vermiş olmak SEO için yeterli bir durum değil. Halen pek çok şirket(özellikle KOBİ) işin kayıtla bittiğini sanıyor. Hayat gibi düşünün doğmak ve nüfus cüzdanı almış olmak, yaşamak için kafi değil. Hayatta kalmak için çalışmak hem de çok çalışmak gerekiyor.


2- SEO Sürekli Çalışma Gerektirmez

Giriş bölümünde de bahsettik, algoritma sürekli değişiyor ve buna uyum sağlamak, yapınızı güncellemek kolay bir süreç değil. Göz ucuyla çalışmak, arada bir bakmakla sonuç alınacak bir alan değil SEO. SEO’da başarılı olmak istiyorsanız, sürekli çalışmanız, optimizasyon yapmanız ve rekabeti ölçmeniz gerekir. Kısacası SEO bir süreçtir.


3- Sıralama İçin Her Yol Denenebilir

SEO’nun temel amacı hedef anahtar kelimelerde çıkabileceğiniz en üst sırada yer alabilmektir. En üst sırada yer almak kadar, nasıl yer aldığınız da önemli! SEO’nun ne olduğu konusunda genel bilgiler verirken bahsetmiştik, arama motorlarını manipüle etmek mümkün. Manipülasyon yollarıyla bir şekilde hormonlu büyüme ve gelişme göstermeniz mümkün. Hayatı düşünün, hormonlu yiyecekten kimseye yarar gelmeyeceği gibi, hormonlu SEO da size sadece geçici sonuç sağlayacaktır.


4- Daha Fazla Backlink Toplamak, Daha İyi İçerikten Önemlidir

Web sitenize backlink almanız SEO’da başarı için hayati önemdedir. Ancak SEO’da başarılı olmak için tek kriter backlink almak değil. SEO çalışmasından verim alabilmek için backlink kadar önemli olan kaliteli ve katma değerli içerik sunabilmektir. Ürünler, şirket yapısı, aranan temel sözcükler gibi konularda, insanları tatmin eden, katma değerli içerik sunmadığınız takdirde, dünyanın en iyi web sitelerinden backlink toplasanız dahi, işe yaramayacaktır. Çünkü kullanıcı, bir şekilde web sitenize geldiğinde tatmin olmayacaktır.


5- Meta Açıklamaları Hayati Önemdedir

Meta açıklamaları arama sonuçlarında sizin nasıl göründüğünüzü ve tıklama öncesi kullanıcıya fikir vermesi açısından önemli. Ancak Google, 2009’da yaptığı güncellemeyle meta açıklamalarının SEO için önemli olmadığını ilan etti. Sanıyoruz daha fazla açıklama yapmaya gerek yok 😉


6- H1 Tagları SEO’da Başarının Anahtarıdır

H1 tagları halen SEO başarısı için çok önemli ama tek başına yeterli değil. Web sitenizi genel anahatlarıyla düşünün. Bir sunum ya da metin hazırlarken, hiyerarşi kurarsınız. Ana başlık, alt başlık, ara başlık, metin açıklamaları vb. Eğer bir hiyerarşi yoksa metninizde, anlaşılması güç olacaktır değil mi? Aynı şey web sitelerinin SEO çalışmaları için de geçerli. Web sitenizin bir başlık, alt başlık vs hiyerarşisi yoksa ve bunu kurgulamadıysanız zaten kötü bir kullanıcı deneyimi sunmuş olursunuz. Bu da doğal olarak web sitenizin SEO değerlerine olumsuz yansır.


Öneri: Aşağıdaki yazılarımız da ilginizi çekebilir 😉


7- İyi Kullanıcı Deneyimi Sadece Artı Değerdir, Zorunluluk Değildir

Google’ın temel amacı, kendisinde arama yapan kullanıcıyı en doğru ve en kaliteli web sitesine yönlendirmek. Eğer doğru yönlendirme yapmazsa, kullanıcının Google’a olan güveni sarsılır ve Google’ın iş modelinin merkezinde yer alan “güven” çökmüş olur. Google artık sandığınızdan daha akıllı ve her türlü detayı sandığınızdan daha iyi ölçümlüyor. Hal böyleyken, Google kullanıcı deneyimi yeterince iyi olmayan bir web sitesine yönlendirme yapmayacaktır. Web sitenizdeki kullanıcı deneyiminin sağlıklı olması artık bir zorunluluk.


8- Mobil Optimizasyonuna İhtiyacım Yok!

Web sitenizin mobil odaklı olmamasını düşünmek büyük bir hata ancak bunu her şeye rağmen istememek ya da önemsememek de bir tercih. Ancak toplam aramalarının yarısından fazlası mobil üzerinden yapılınca Google 2015 yılında Mobilgeddon adını verdiği yeni bir mobil arama algoritması yayınladı. Algoritmanın içeriğini buraya sığdırmak imkansız ancak mantık olarak mobili önemsemeyen web sitelerinin, 7 numarada bahsettiğimiz kullanıcı deneyimine olumlu yansımadığını ve doğal olarak genel sıralamalarının da zarar göreceği üzerine kurgulu.


9- Https SEO İçin Önemli Değil

Google, 2014 yılının Ağustos ayında yaptığı açıklama ile URL’de https kodlu, yani SSL kullanan web sitelerinin sıralamaya etkisi olacağını ilan etti. Yani SSL’e sahip olmayan bir web sitesinin arama sonuçlarında ön sıralara çıkması zorlaştı. Özellikle e-ticaret vb web sitelerinin halen https’i önemsemeyip, kullanmıyor olmaları düşünülemez.


10- Daha Fazla Sayfaya Sahip Olmak Daha İyidir

Eskiden SEO’da başarılı olmanın en önemli unsurlarından biri, anahtar kelime odaklı içeriğe sahip olan çok fazla sayfaya sahip olmaktı. Ancak artık buna gerek yok. Elbette içeriğinizde anahtar kelimelerinizin yer alması önemli ama içi boş/bir şey ifade etmeyen bol sayfa ile dolu olması SEO’da işe yaramıyor. Google hem kendisini manipüle edilmeye çalışıldığını anlayabilecek kapasitede, hem de gereksiz ve çöp içerik kötü deneyim yarattığı için sıralamaya etki etmediğini 2011’deki Panda Güncellemesi ile açıkladı.

İlginizi Çekebilir:
İçerik Pazarlamasında Başarısız Olunmasının 3 Temel Nedeni
Ocak Ayında Pazarlama Çalışmalarında Değerlendirebileceğiniz 5 Konsept ve 30 Önemli Gün
Önceki yazıyı okuyun:
Web Sitelerinde Vakit Geçiren 7 Farklı İnsan Tipi

Hayatımızın her alanında olduğu gibi internette de kullanıcıların çeşitli davranışları ve amaçları bulunuyor. Bazıları sadece bilgi almak için interneti kullanırken,...

Kapat